20 Mart 2014 Perşembe

Rejime karşı işbirliği ile ilgili

Devrimci Komünist Birlik olarak YKP ve Çağ-Sen ile birlikte rejime karşı işbirliği için oluşturduğumuzu ve bu işbirliğinin atacağı adımları belirlemek için ortak bir komite kurulduğunu ilan etmemizden dolayı Afrika gazetesi sayfasından haklı olarak şu soru yöneltildi:
“Yerel seçimlerde YKP, DKB ve Çağ-Sen işbirliği yapmaya karar vermiş ve ortak bir komite oluşturmuş... TDP, BKP, KSP ve Baraka neden yok?”
Öncelikle bizim oluşturduğumuz işbirliği “Rejime karşı işbirliği için (Kıbrıs Sorunu, anti kapitalist, anti işgal politikaları) mümkün olan en geniş çaplı birlikteliğin oluşturulması amacıyla” vurgusuyla şu şekilde ilan edilmiştir:
1. Başta Lefkoşa olmak üzere mümkün olan belediyelerde ortak Belediye başkan adaylarının belirlenmesine ve Lefkoşa Belediye Meclisi üyeliği için Yeni Kıbrıs Partisi ismiyle seçimlere girilmesine ve adayların da isim bazında saptanmasına;
2. Yerel seçimler dışında yakın zamanda önümüze çıkacak Kıbrıs Sorunu ve toplumsal konularda daha geniş katılımlı bir işbirliği için ortak paydalarda çalışmaların sürdürülmesine ve isminin katılanlar tarafından belirleneceği ortak bir işbirliği bloğunun kurularak her iki çalışmayı birlikte organize ederek sürdürmesine karar verir.”
Yani bu işbirliğinin tek amacı yerel seçimlerde işbirliği yapmak değil, bunun yanında Kıbrıs Sorunu ve toplumsal konularda daha geniş katılımlı bir işbirliği için ortak paydalarda çalışmaların sürdürülmesidir. Bunun anlamı derdimizin sadece seçimler olmadığı, dahası seçimlerin esas derdimiz olan konularla ilgili görüşlerimizi ortaya koymak ve bunlara karşı güçlü bir muhalefetin örgütlenmesi için bir araç olduğudur.
Bu açıklamadan sonra kısaca belirtmek gerekirse, adı geçen yapıların tümü de ilan ettiğimiz bu işbirliği çalışmasından haberdardırlar. Her biri farklı gerekçelerle bu işbirliğine katılmamayı tercih etmişlerdir. Tek tek kısaca açıklamak gerekirse; TDP rejime karşı mücadele konusunda işgal karşıtı bir duruş sergileyemeyeceğini belirterek, BKP ve Baraka “en geniş birlikteliği sağlama” düşüncesi ile TDP’nin de içerisinde olacağı ve gerekirse işgale karşı net tavır alınmayacak olan ve sadece bu yerel seçimler değil olası bir erken seçim ve gelen seneki cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kapsayan bir birliktelikten yana olmalarından dolayı, KSP ise Kıbrıs sorunu konusunda ortak herhangi bir paydamızın olamayacağı bu nedenle işbirliğinin her bir unsurun tamamen bağımsız olarak kendi propagandasını yürütmesinden yana olduğu için bu işbirliği içerisinde yer almamışlardır. Bizler bu işbirliğini ilan ederken imzası olan yapıların şuana kadar destekleyenler olduğunu, bu işbirliğinin belirlemiş olduğumuz 3 temel prensibe(Kıbrıs sorununun çözümünden yana olmak, anti kapitalist ve anti işgal politikalarını savunmak) uyan her bir kesime açık olduğunu belirttik. Bu nedenle yürütmekte olduğumuz işbirliği çalışmasından yukarda adı geçen tüm yapılar haberdar olsalar da ve bu aşamada farklı nedenlerde dışarda durmayı tercih etseler de, ileride bu pozisyonları değişmesi durumunda bizlerle eşit bir şekilde ortak komiteye katılabileceklerdir.
Bizim rejime karşı bu işbirliğini oluştururken amacımız kendi farklılıklarımızı gizlemeden, bunların örgütlerin kendi adına propaganda edilmesine yasak koymadan, toplumun rejim karşıtı kesimlerinin katılımı ile ortak paydalarda bir siyasal liderlik oluşturulmasıdır. Örneğin Kıbrıs sorununun egemen emperyalist güçlerin dayatmaya hazırlandığı NATO’cu anlaşmalarla değil halkın çıkarları temelinde, halkın kendi kendini yöneteceği bağımsız, birleşik bir Kıbrıs temelinde çözülmesi konusunda ortak paydalarımız vardır. Bununla birlikte bunun detaylandırılması sürecinde belki de uzlaştırılamayacak farklılıklarımız da bulunmaktadır. Ancak bu farklılıklar egemenler tarafından bizlere ve halkımıza dayatılmaya çalışılan gerici anlaşmalara karşı ortak paydalarda güçlerimizi birleştirmemize engel değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder