Lefkoşa Türk
Belediyesi (LTB)’nde yaşanan uzun süreli kaosun ardından istifa eden Belediye
Başkanı ve 22 kişilik Belediye Meclisi’nin 15 üyesi’nin yerlerine Haziran
2014’e kadar geçecek süre için 7 Nisan’da ara seçim yapılıyor.
LTB’deki mevcut
durum, sorunun basitce demokratik, şeffaf, halka daha çok hizmet götüren bir
yerel yönetim sorunu olmadığını açıkca ortaya koymaktadır. Bu nedenle gerek 7
Nisan’da yapılacak olan erken seçim sürecinde, gerekse sorun devam ettiği
sürece LTB özelinde verilecek olan mücadelede sorunun kökeninde ülkenin kuzey
yarısının Anglo-amerikan emperyalist güçleriyle işbirliği içerisindeki TC’nin
işgali ile bire bir ilişkili nedenlerin olduğu görülmek durumundadır. Yani
Lefkoşa özelindeki mücadele LTB’yi batıran geçmiş dönem yöneticilerinin yerine
yenilerini seçmekle sınırlı tutulamaz, tam tersine bir yandan bu geçmiş dönem
yöneticilerinden hesap sorarken, bir yandan da ülkenin kuzeyinde kurulan ve
LTB’deki kaosun yaratılmasında pay sahibi olan işgal rejimine karşı da kavga
büyütülmek durumundadır. Ve bu mücadele ülkenin tümünün emperyalist işgalden
kurtarılmasına bağlanmak durumundadır. Bu mücadele ancak bu ülkede yaşayan ve
emeği ile hayatını sürdürmeye çalışan, geldiği ülke neresi isterse olsun,
yerlisi ve göçmeni ile tüm işçi, emekçilerin ortak sınıfsal örgütlenmesinin
yaratılması ile kazanılabilir.
Tüm bu
değerlendirmeler ışığında Devrimci Komünist Birlik 7 Nisan’da yapılacak olan
LTB seçimlerinde aday göstermeme ve bu süreçte bağımsız bir aktif çalışma
yürütme kararı almıştır. Bu koşullarda seçimlerde yer alan rejim karşıtı
güçlerin 7 Nisan günü bir kazanım elde etmeleri son derece güçtür. Ancak rejim
karşıtlarının gücünün sandıklara yansıması her şeye rağmen önemlidir. Seçimlere
katılan yapılar içerisinde rejime karşı tavır alan adayların desteklenmesi
gerektiğine inanıyoruz. Bu adaylardan hangisinin daha tutarlı şekilde tavır takınacağı
ise seçim sürecinde ortaya konacak söylemler dikkatle incelenerek görülecektir.
DKB olarak
öncelikli görevimizin ise Marksist-Leninist siyasetle donanmış sağlam
kadrolarla saflarımızı güçlendirmek, sınıf içerisinde kök salan disiplinli ve
sürekliliği olan çalışmalarla işçi-emekçilerin siyaset sahnesine siyasal bir
özne olarak çıkmalarına, kendi siyasal örgütlenmeleri ile ülkedeki devrimci
mücadeleyi sırtlamalarına katkı koymak
olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz.
DKB olarak
biliyoruz ki ülke işçi-emekçileri siyasal örgütlenmelerini gerçekleştirmedikçe
ve siyaset sahnesine kendi devrimci örgütlenmeleri ile bir özne olarak çıkmadıkça
ülkede gerçekleştirilecek olan tüm seçimler kitleleri “demokrasicilik”
söylemleri ile aldatmanın ve rejime yamamanın aracı olmaya devam edecektir.
Egemenlerin bu sahtekar oyununu bozmak ve seçimleri onları köşeye sıkıştırmanın
bir aracına dönüştürmek için işçi-emekçiler olarak devrimci siyaset ile
örgütlenelim ve egemenlerin karşısına dikilelim!
Lefkoşa’daki bu
pisliği de, ülkemize çöreklenen yerli, yabancı tüm sömürücüleri defetmenin de
yolu DEVRİM’den geçer!
Tüm dünyada
doğrularak ayağa kalkmaya başlayan işçiler, emekçiler gibi bizler de doğrulalım
ve bu çürümüş düzeni başımızdan defedelim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder