7 Nisan 2013 Pazar

Rejime karşı mücadeleye!

Bölünmüş ülkemizin bir yarısında emperyalist kapitalizmin akıl dışı poletikaları nedeni ile yaşanan ciddi kriz sonucunda, diğer yarısında ise işgal rejiminin çürümüşlüğü nedeniyle başta işçi, emekçiler olmak üzere ülke halkının büyük bir çoğunluğunun yaşamı daha da çekilmez olmaya devam ediyor.

Bugün bu çürümüşlüğün en bariz şeklini aldığı Lefkoşa Türk Belediyesi için ara seçimler yapılıyor. Rejim ile bütünleşen UBP, DP gibi partiler ya da rejimle ciddi bir çelişki içinde olmayan CTP, TDP gibi partiler ve onların adaylarının ne ülkemizi ne de Lefkoşa’yı bu çürümüşlükten kurtarması mümkün değildir.

Ülkemizin de, Lefkoşa’nın da bu çürümüşlükten ve pislikten arınmasının yolu bu rejimi yıkmaktan, başta işçi, emekçiler olmak üzere rejimle bağlarını koparacak olan tüm kesimlerin birliğinden ve mücadelesinden geçmektedir. Ülkemiz ancak bu yolla hem güneydeki kirizden, hem kuzeydeki kokuşmuş işgal rejiminin ve onun en bariz yansıması olan Lefkoşa’daki pislikten kurtulabilir.

Bugün LTB seçimlerinde yer alan partileri ve adayları işte bu tespitlerle değerlendirmek ve tavır almak gerekmektedir. Ne yazık ki seçimlerde yer alan mevcut partiler ve adaylar arasında bu anlayışla tam olarak örtüşen ve doğru bir mücadele çizgisi belirleyen herhangi bir seçenek bulunmamaktadır. Ancak işgal rejiminin varlığını tespit eden ve buna karşı açık tavır alan KSP, YKP ve bağımsız belediye meclisi adayları ile seçimlerde yer alan Baraka, Barikat adaylarının alacakları toplam oy oranı kuzey coğrafyadaki kitlelerin rejime karşı duruşunu sergileyecek oluşu açısından önemlidir. İşte bu nedenle Devrimci Komünist Birlik bu adayları desteklemektedir ve Lefkoşa hakını bu anlayışla, bu adayları deteklemeye çağırmaktadır.

DKB olarak çok iyi farkındayız ki mevcut işgal rejimi ve onun her türlü anti-demokratik baskılarının olduğu koşullarda demokratik bir seçimin yapılması ve halkın gerçek tepkisinin seçim sonuçlarına yansıması mümkün değildir. Bu koşullarda demokrasicilik oynamak değil, rejime karşı geniş halk kitlelerini hareketlendirmek esas amaç olmalıdır.

Rejimin halkı demokrasicilik maskesi ile kandırmak ve kendi düzenini sürdürmek için kullandığı seçim oyununu bozmanın yolu örgütlülükten geçer. Başta işçi, emekçi kitleler olmak üzere rejimle çelişki içerisindeki toplumun tüm kesimleri örgütlenmeli ve bu oyunu bozmalıdır. Ancak bu yolla halkın kendi kendini yöneteceği, halktan yana bir demokrasi hayat bulabilir. Ancak bu yolla ülkemiz bu kokuşmuşluktan kurtulabilir.

DKB bu anlayışla işçi, emekçilerin kendi siyasal örgütlenmelerinin hayat bularak rejimin karşısına dikilmesi için mücadele etmeye devam edecektir.

Ülkemizi bu pislikten kurtarmak için örgütlenelim, rejim savunucularının karşısına dikilelim!


Çünkü diyoruz ki; ülkemiz Kıbrıs’ı da, Lefkoşa’yı da bu kokuşmuşluktan ve pislikten DEVRİM temizler!