29 Haziran 2014 Pazar

Sol-sekterizm...

Marksizm, kendisini burjuva siyaset alanının sınırlarında yontmaya çalışan sol-liberallerden ne kadar çektiyse, kendisini tutucu bir kalıba sokmaya çalışan sol-sekterizmden de o kadar çekti.

Taktiksel politikayı muhafazakar bir eda ile ilkeselleştiren ve politikanın 'devrimciliğini' hayatın kendi karşılığında değil de kendisinden "başka" konuşanların tercihlerinde bulmaya çalışanlar için "keskinleşmek" kolaydı.

En radikal lafların arkasına sığınarak koparılan gürültüler ardılların da genellikle koca enkazlar bıraktılar. Tarih böylesi durumlara sıkça tanıktır. Ve bunlar genellikle devrim 'adına' işlenmiş tüm suçların sanık sandalyesinde oturdular.

Bir "aziz" olan Kautsky'i, normal zamanların "emektarlığı"ndan sınıflar mücadelesinde bir "dönek" durumuna evrilten ve tüm düşüncelerini askıya almaktan da öte çürüten gerçeklik Leninizmin devrimci diyalektiğinde aranmalıdır. Onun diyalektiği, taktik politikayı sayfalar arasına yazılmış bir reçetenin donukluğuna saklamaz.

Sol komünizm için politika düz ve ruhsuzdur. O, "en doğruları" sınıfların karşılıklı konumlanışı ve bu konumlanışın devrimci içeriği üzerinden değil kendi kafasının içindekiler üzerinden belirler.

Ve mistik bir imanla, kitleleri günde beş vakit kendi "tarikatına" çağırır. Çünkü en doğru (!) odur! "Mutlak" doğruların, kitap ve dergi sayfalarını doldurduğunu çok gördük.

Lakin, Lenin'in "yaşayan tarihin diyalektiği" diyerek tarif ettiği sınıflar savaşımının her anında bu "mutlak doğruların" beş para etmediğini de çok gördük.
Esnemelerin ama kırılmamaların, talep etmelerin ama dilenmemelerin yarattığı fiili mücadelenin, salt nesnele değil, öznel koşullara da sağladığı katkı örnekleri ile mevcut.

Haşa!.. bir devrimi değil, bir tepkiyi dahi örgütleyemeyen gerçekliğin, yanıtsız çağrılara kendi kulağını dahi asmaması bir akıl tutulması ile açıklanabilir.

Akıl bir kere tutuldum mu vay o politikanın haline... "...komünistlerin bütün görevi, bilinçlenmede geç kalanları inandırmayı bilmek, onların arasında çalışmayı bilmektir, yoksa çocukça uydurmalardan başka bir şey olmayan "sol" sloganlar ileri sürerek onlardan ayrılmak değildir." Lenin (Sol Komünizm, Bir Çocukluk Hastalığı)