28 Mart 2014 Cuma

Lefkoşa’yı Bu Pislikten DEVRİM Temizler!

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB)’nde yaşanan uzun süreli kaosun ardından istifa eden Belediye Başkanı ve 22 kişilik Belediye Meclisi’nin 15 üyesi’nin yerlerine Haziran 2014’e kadar geçecek süre için 7 Nisan’da ara seçim yapılıyor.

LTB’deki mevcut durum, sorunun basitce demokratik, şeffaf, halka daha çok hizmet götüren bir yerel yönetim sorunu olmadığını açıkca ortaya koymaktadır. Bu nedenle gerek 7 Nisan’da yapılacak olan erken seçim sürecinde, gerekse sorun devam ettiği sürece LTB özelinde verilecek olan mücadelede sorunun kökeninde ülkenin kuzey yarısının Anglo-amerikan emperyalist güçleriyle işbirliği içerisindeki TC’nin işgali ile bire bir ilişkili nedenlerin olduğu görülmek durumundadır. Yani Lefkoşa özelindeki mücadele LTB’yi batıran geçmiş dönem yöneticilerinin yerine yenilerini seçmekle sınırlı tutulamaz, tam tersine bir yandan bu geçmiş dönem yöneticilerinden hesap sorarken, bir yandan da ülkenin kuzeyinde kurulan ve LTB’deki kaosun yaratılmasında pay sahibi olan işgal rejimine karşı da kavga büyütülmek durumundadır. Ve bu mücadele ülkenin tümünün emperyalist işgalden kurtarılmasına bağlanmak durumundadır. Bu mücadele ancak bu ülkede yaşayan ve emeği ile hayatını sürdürmeye çalışan, geldiği ülke neresi isterse olsun, yerlisi ve göçmeni ile tüm işçi, emekçilerin ortak sınıfsal örgütlenmesinin yaratılması ile kazanılabilir.

Tüm bu değerlendirmeler ışığında Devrimci Komünist Birlik 7 Nisan’da yapılacak olan LTB seçimlerinde aday göstermeme ve bu süreçte bağımsız bir aktif çalışma yürütme kararı almıştır. Bu koşullarda seçimlerde yer alan rejim karşıtı güçlerin 7 Nisan günü bir kazanım elde etmeleri son derece güçtür. Ancak rejim karşıtlarının gücünün sandıklara yansıması her şeye rağmen önemlidir. Seçimlere katılan yapılar içerisinde rejime karşı tavır alan adayların desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu adaylardan hangisinin daha tutarlı şekilde tavır takınacağı ise seçim sürecinde ortaya konacak söylemler dikkatle incelenerek görülecektir.

DKB olarak öncelikli görevimizin ise Marksist-Leninist siyasetle donanmış sağlam kadrolarla saflarımızı güçlendirmek, sınıf içerisinde kök salan disiplinli ve sürekliliği olan çalışmalarla işçi-emekçilerin siyaset sahnesine siyasal bir özne olarak çıkmalarına, kendi siyasal örgütlenmeleri ile ülkedeki devrimci mücadeleyi sırtlamalarına  katkı koymak olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz.

DKB olarak biliyoruz ki ülke işçi-emekçileri siyasal örgütlenmelerini gerçekleştirmedikçe ve siyaset sahnesine kendi devrimci örgütlenmeleri ile bir özne olarak çıkmadıkça ülkede gerçekleştirilecek olan tüm seçimler kitleleri “demokrasicilik” söylemleri ile aldatmanın ve rejime yamamanın aracı olmaya devam edecektir. Egemenlerin bu sahtekar oyununu bozmak ve seçimleri onları köşeye sıkıştırmanın bir aracına dönüştürmek için işçi-emekçiler olarak devrimci siyaset ile örgütlenelim ve egemenlerin karşısına dikilelim!

Lefkoşa’daki bu pisliği de, ülkemize çöreklenen yerli, yabancı tüm sömürücüleri defetmenin de yolu DEVRİM’den geçer!


Tüm dünyada doğrularak ayağa kalkmaya başlayan işçiler, emekçiler gibi bizler de doğrulalım ve bu çürümüş düzeni başımızdan defedelim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder